Kars’ın KIş Halİ
3 Gün
Doğu Anadolu'da Kış Masalı
mın 8-max 14
Çift Kişilik Odada Kişibaşı 13.250TL (Tek kİŞİ Konaklama FARKI 3.750TL
KK TEK ÇEKİM vade farksızdır! KK ile 12 taksite kadar ödeme imkanı (Bankaların komisyon oranı değişiklik göstermektedir)
- Doğu’nun incisi: Kars
- Harabe olarak kalmasını İstemedİğİmİz kent: Ani
- Doğu Anadolu’nun en büyük tatlı su gölü: Çıldır
- İsminden münezzeh: Şeytan Kalesi
- Kar kalitesi ve ormanları İle Avrupa’nın gözdesi: Sarıkamış
- Keyİflİ orman yürüyüşü
17 – 19 Ocak 2025
14 – 16 Şubat 2025
Kars – Ani Harabeleri – Şehir Turu
Kars Havalimanında belirlenen saatte buluştuktan sonra doğunun Efes‘i denen Ani Harabeleri‘ne doğru yola çıkıyoruz. Bu muhteşem şehrin onca yıkıma savaşa ve doğal afetlere dayanan kalıntılarını bol bol fotoğraflayarak geziyoruz. Yapılan restorasyon çalışmaları kimi yapıları ayağa dikmiş ama kesinlikle yeterli değil. Daha yapılacak çok ama çok işin olduğunu kendi gözleriniz ile görüyorsunuz. Bu muhteşem viran şehri gezdikten sonra şehir merkezine dönerek geç öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemek sonrası Kars’ın sokaklarını ve kalesini geziyoruz. Akşam yemeği Kars’ta yöresel bir mutfakta.
Çıldır gölü – Boğatepe Köyü
Sabah kahvaltının ardından yolumuzu bu sefer Çıldır Gölü‘ne doğru çeviriyoruz. Deniz seviyesinden 1960 metre yukarıda bulunan bu göl ve çevresini görmeden bu tur eksik olurdu. Kışın göl tamamen donduğu için yerel halk geçimini çok özel bir yöntem ile balık tutarak karşılıyor. Atalay’ın Yeri’nde bunu birebir gözlemleyeceksiniz. İsteyenlere extra olarak kızak turu da yaptırılıyor. Gölün meşhur Sarı balığını yedikten sonra bir başka güzel mekana uğruyoruz: Şeytan Kalesi! Yıldırımtepe köy sınırları içinde yer alan kale, Kura Nehri üstünde konuşlanmış önemli İpek Yolu kollarından birini koruyucu özelliği ile heybetle dikiliyor. Kar durumuna göre dibine kadar gidebiliyoruz. Hava izin vermez ise uzaktan fotoğrafını çekmekle yetiniyoruz. Dönüşte Boğatepe köyüne uğrayarak hem köy ve yaşayanları hakkında hem de peynir müzesini gezerek peynircilik ve hayvancılık hakkında özel bilgiler alıyoruz. Akşam yemeğini de bir köy evinde yöresel kahvaltı şeklinde alıyoruz. Yemek sonrası otele dönüyoruz.
Sarıkamış Ormanları – Katherina Köşkü – Kayak Merkezi – Dönüş
Kahvaltı sonrası Sarıkamış’a doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız Katherina köşkü diye bilinen Aleksi köşkü. 1896 yılında Çar 2. Nikola tarafından yaptırılmış bu av ve rehabilitasyon köşkü kesinlikle görülmeye değer. Buradan tekrar aracımıza binerek Kısa ama zevkli orman yürüyüşü için Keklik vadisine geçiyoruz. Yürüyüşümüz sonrası Kars şehir merkezine geçiyoruz. Uçak saatimize göre atıştırma yaparak havaalanına transfer oluyoruz
Çıralı’da pansiyonda duş/tuvalet içinde olan bungalow tarzı ahşap evlerde konaklıyoruz.
- Profesyonel rehberlik
- Tüm ara ulaşımlar
- Yarım pansiyon 3 gece konaklama (3 kahvaltı – 3 akşam yemeği)
- Likya Yolu tur kitapçığı
- Zorunlu TURSAB seyahat sigortası****
- Başka Rota farkı ile profesyonel ve kaliteli hizmet
- KDV
****Zorunlu TURSAB seyahat sigortası bir sağlık sigortası değildir. Özel sağlık ve tur iptal sigortası için lütfen ofisimiz ile irtibata geçin!
- Türkiye’nin herhangi bir yerinden Antalya’ya ulaşım ve geri ulaşım
- 4 Öğle yemeği (rehberimiz programı aksatmayacak şekilde size tek ya da çoklu seçenekler sunacaktır)
- Antik kent girişleri (Müzekart önerilir)
- Kişisel harcamalar
- Konaklama yerlerinde alınan extralar
- Dahillerde belirtilmemiş harcamalar
Turumuza Türkiye’nin her yerinden katılabilirsiniz.
Turumuzun başlama ve bitiş yeri Kars Havaalanı’dır.
Gidiş: Sabah en geç 09.30 de Kars’ta olacak şekilde biletlerinizi almanız gerekmektedir.
Dönüş: Kars havaalanından 14.00 dan sonra biletinizi almanız gerekmektedir.
Sırt çantası: Ceket, polar, matara veya şişe, güneş kremi, krem, şort gibi temel eşyalar için en az 25 litrelik bir sırt çantasına sahip olmalısınız. Sırt desteği olmayan şehir tipi çantalar sırt ağrıları yaşamanıza neden olabilir.
Baton:Baton kullanmak tecrübe ister. Yürüyüşlerde sırtınızda ağır çanta varsa ve tecrübeli iseniz, sırtınıza binen yükü azaltmak, kollardan aşağıya vermek için gerekli ve yararlıdır. Ama tecrübeniz yoksa size yarardan çok zararı dokunur. Bozuk zemin üstünde yürürken ucunu nereye koyacağınızı düşünerek yürümeniz biraz zor. En iyisi bir elinize ağaç dalı alın ya da batonun tekini kullanın.
Trekking botları: Parkurumuz genellikle patikalarda ve engebeli yüzeylerde olacağından, yürüyüşçüler ayak bileklerini burkulmalara karşı koruyacak kadar yüksek boyunlu sert tabanlı trekking botları giymelidir. Aslında bunlar temel öğelerdir, bu nedenle “olmalı “dan ziyade “şart “tır. Ayaklarınız vücudunuzun tüm ağırlığını taşır ve engebeli patikalarda uygun ayakkabılar olmadan yürümek, tüpsüz dalmaya benzer.
Tozluk: Kar, çamur, kum ve tozu botlarınızdan uzak tutacaktır. Başlangıçta pahalı olanları almanıza gerek yok.
Yağmurluk (panço): Yapılacak en iyi şey yağmur geçirmez ve nefes alabilen bir ceket (Gore-Tex veya benzeri bir marka) edinmektir. Pahalı bir üründür ancak uzun yıllar kullanacaksınız. Panço tarzı yağmurluklar geçirimsizdir ancak uzun yürüyüşlerde sizi terletecek ve dolayısıyla içten ıslanmanıza neden olacaktır. Yüzde 100 ıslanmak yerine yüzde 50 ıslanmayı tercih etmelisiniz.
Şapkalar: Güneşli günler için güneş gözlüğü ve güneş şapkası şarttır.
Pantolonlar: Özellikle trekking için üretilmiş, çabuk kuruyan pantolonları tercih etmelisiniz. Şorta dönüşen fermuarlı paçaları varsa daha da iyi. Kot pantolonu kesinlikle önermiyoruz.
Şişe veya Matara: Sağlık nedenleriyle plastik şişeleri önermiyoruz ancak yeni başlayan trekkingciler için muhtemelen en iyisi bunlar. Ayrıca 50 cc’lik metal bir şişe veya termos matara da edinebilirsiniz.
İlk yardım çantası: Rehberiniz genel bir ilk yardım çantasına sahip olacaktır, ancak özel ilaçlara veya alerjik reaksiyonlar gibi belirli durumlar için ihtiyaç duyabileceğiniz herhangi bir özel ilk yardıma ihtiyacınız varsa, bunları yanınızda bulundurmayı unutmayın.
Mayo: Hava izin verirse denizde yüzmek için birçok şansınız olacak. Bu yüzden mayo ve havlu getirmeyi unutmayın.