BALKAN DAĞLARI’NIN BÜYÜSÜ
9 Gün
Kosova, Arnavutluk Ve Karadağ'da Ekoturizm Deneyimi
mın 8-max 14
Çift Kişilik Odada Kişibaşı 1.100 euro (Tek kİŞİ Konaklama FARKI 350 euro dur.)
Tüm fiyatlara eklenecektir
Geleneksel aile yanı misafirhanelerde konaklama ve yerel üreticilerin ürünleri ile hazırlanan yemekler
Via Ferrata (Demir Yol) deneyimi
3 ülkenin sınırlarında yürüyüş yapma imkanı
Jelenki geçişi (2272 m)
Valbona nehrinde, Adriyatik denizinde ve Plav gölünde yüzme imkanı
Yayla ve köylerde yaşayan yerel halka iç içe bir tatil imkanı
Başka yerde yok!
19 – 27 Temmuz 2025
İSTANBUL – PRİŞTİNE – PEJA – VIA FERRATA – RUGOVA VADİSİ
Havaalanı buluşmamız sonrası 70 km km mesafedeki Peja’ya transfer oluyoruz. Peja şehrini 1 saat dolaşıyoruz. Küçük ve şirin kentin etrafı yemyeşil ormanla kaplı. Şehir turumuzun ardından Kosova’nın yerel ürünlerinden hazırlanmış geleneksel öğle yemeğimizi alıyoruz. Sonrasında güvenle yaklaşık 300 metre dikey çıkış yapmamıza olanak veren “VIA FERRATA” yı deneyimlemek üzere Rugova Kanyonu’na gidiyoruz. Via Ferrata yapmak istemeyenler için yaklaşık 3 saat sürecek bir yürüyüş ayarlayabiliyoruz. Bu tamamen katılımcı sayısına bağlı. Bu eşsiz deneyimden sonra aracımızla Peja’ya geri dönüyoruz ve yaklaşık 1 saatlik Peja gezimiz oluyor. SlowFood üyesi olan bu kentte çarşı ve pazarını gezerken çok yabancılık çekmeyeceksiniz.
Konaklama: Peja
Yürüyüş: 1.5 saat güvenlikli duvar tırmanışı ve 40 dakika patika inişi veya 3 saat inişli çıkışlı patika yürüyüşü.
Zorluk derecesi: Orta
REKA ALLAGES – BREGU İ NİKES – QAFA GJONİT HAJLA
Erken kahvaltı sonrası 45 dakikalık araç yolculuğuyla Peja’dan dünyaca ünlü Peaks of the Balkans rotasının başlangıç noktası olan Reka Allages’e transfer oluyoruz. Bugün Hajla dağının çam ormanları içinde Rugova vadisini keşfediyoruz. Hajla Kosova ve Karadağ sınırında yer alıyor. Öğle yemeği için mola verdiğimiz noktada isteyenler 2403 m. yükseklikteki zirveye çıkabilecek, zirve’ye çıkmak istemeyenlerse muhteşem dağ manzarasına sahip 1900 metre yükseklikteki dağ kulubesinde çay, kahve keyfi yapabilecek. Bugün hedefimiz Drelaj! Yolumuzun üzerinde Pepaj ve Malaj köyleri var. Yürüyüşümüz boyunca bize bölgenin zengin flora ve faunası ve nefes kesici manzaraları eşlik edecek!
Konaklama: Drelaj Guesthouse
Yürüyüş: 12.5 Km, 5 saat +530m, -710m
Zorluk derecesi: Orta/Zor
KUQİSHTE – JELENK – BABİNO POLJE
Kahvaltıdan sonra 30 dk lık kısa bir araç transferiyle yürüyüşümüzün başlayacağı Kuqishte’e transfer oluyoruz. Orman içi bu muhteşem patikada boyunca berrak dağ gölleri eşlik edecek, ardından 2272 m yükseklikteki Jelenk geçidi bugunün en yüksek noktası. 360 derece manzara eşliğinde Kosova – Karadağ sınırında yürüyoruz. Bu eşsiz manzaraların ardından konaklayacağımız Bivolias vadisindeki Babino Polje’ye doğru inişe geçiyoruz. Vadiye indiğimizde yaklaşık 1 saatlik sürüşle konaklayacağımız Vuthaj Guesthouse’a varıyoruz.
Konaklama: Vuthaj Guesthouse
Yürüyüş: 15 Km, 7 saat +1150 -1050
Zorluk derecesi: Orta/Zor
BLUE EYE – GJESHTARES GÖLÜ – GRLA ŞELALESİ
Bir gün önceki uzun ve keyifli yürüyüşün ardından bugün biraz daha dinlenerek güne başlıyoruz. Kaldığımız köyün yerel ürünleriyle hazırlanmış dağ kahvaltımız hazır! Kahvaltıdan sonra yaklaşık 2 saatlik yürüyüşle 360 derece dağ manzaralı göle ulaşıyoruz. Gidilen mevsime göre su seviyesi değişken olan gölde hava durumuna göre yüzebiliyoruz 🙂 Burada alacağımız kumanya sonrası aynı patikadan dönüşe geçiyoruz. Dönüşte Blue Eye denilen, suyu gerçekten buz gibi olan kaynağa uğruyoruz. Cesaretliler suya girebilirler. Daha sonra Grla şelalesine uğrayarak yanındaki cafe de dinlenmeye geçiyoruz. Ardından pansiyonumuza dönerek akşam yemeğine kadar dinleniyoruz.
GRBAJA – TALİJANKA ZİRVESİ – LEPUSHE YÜRÜYÜŞÜ
Bugün 12 km lik muhteşem manzaralar eşliğinde Grbaja, Volusnica and Talijanka dağlarından yürüyüşümüzle Karadağ’dan Arnavutluk’a geçiyoruz. 12 km ama yaklaşık 7 saat sürüyor 🙂 Kosova’dan Karadağ’a geçtiğimiz uzun yürüyüş kadar zorlu olmayan bir parkur. Sadece diğerine göre biraz daha dik çıkışlı. Kolay değil iki zirve yapıyoruz 🙂 Yaklaşık yarım saatlik araç yolculuğu ile varacağımız patika başlangıcında ilk çıkışımız orman içinden oluyor. Kayın ormanı içinden tatlı bir eğim ile zaman zaman düzlükler eşliğinde tırmanışımız devam ediyor. Ormandan çıktıktan sonra daha dik bir patika ile ilk önce 1876 metrelik Valusnica zirvesine çıkıyoruz. Burada göreceğimiz manzaralar gerçekten dudak uçurtan cinsten. İtalyan Dolomitleri’nin yükseklik olarak daha kısası ama görüntü olarak hemen hemen aynısı bir manzara bizi bekliyor. Karanfil Dağı ve sivrileri… Bu tabiri çok az kullanırız! Bol fotoğraf ve dinlenme molasından sonra yaklaşık 10 dakikalık iniş yapıyor ve yine tırmanışa geçiyoruz. Bu sefer hedefimiz 2056 metre ile Talijanka zirvesi. Zirveye neredeyse tam bir kılçık üstünden ilerleyerek varıyoruz. İki zirvenin birleştiği boğaz bölümünde her iki tarafta uçurum hissi veriyor ama tehlikeli değil. Yürümek çok zevkli. Tırmanışın sonunda Peaks Of The Balkans rotasının en meşhur zirvesindeyiz. 360 derece dağ ve ova manzaraları ile büyüleniyoruz. Zirve sonrası 3 aşamalı setten aşağı inerek uygun bir yerde kumanyalarımızı yiyoruz. Hava izin verirse zirvede de yeme şansımız var. Öğle atıştırması sonrası set inişlerimizi de bitirerek başladığımız gibi orman içinden konaklayacağımız Lepushe köyünde bir Guest House’da. Arnavutluk’un en kuzeyinde yer alan bu dağlarda, Alplerin eteklerinde konaklama imkanı buluyoruz. 1940 yılında yapılmış bir ev ve sonradan misafirler için devşirilmiş. Bu eve ve köye kesinlikle bayılacaksınız. Sahipleri ve yemeklerinin güzelliğini burada anlatamıyoruz 🙂
Konaklama: Lepushe
Yürüyüş: 12 Km, 7 saat
Zorluk derecesi: Orta/Zor
LEPUSHE – SELCA ŞELALESİ – SHKODRA
Muhteşem Lepushe köyünde kahvaltımız alarak köyümüzün keyfini çıkarıyoruz. Bugün daha sakin geçecek bir gün. Kalvaltıdan sonra Selca köyüne araçla ulaşıyoruz ve Selca şelalesi için kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Daha sonra arnavutluğun en eski şehirlerinden biri olan Shkodraya doğru araç yolculuğumuz devam ediyor. Şehre vardığımızda küçük butik otelimize yerleşiyoruz. Öğle yemeği zamanından sonra şehir gezimiz başlıyor. Milattan önce 4. yy’a kadar uzanan tarihinde bir çok devletin egemenliği altında kalan bu şehir Osmanlı toprağı olarak da bir dönem geçirmiş. Efsaneleri ile Rozafa Kalesi ve Arnavutluk un ilk fotoğrafçılarının fotoğraflarının sergilendiği Marubi Milli Fotoğraf Müzesi ziyaret edeceğimiz yerler arasında. Şehir gezimizden sonra merkezdeki otelimize dönüyoruz. Artık dinlenme ve alışveriş zamanı.
Konaklama: Skodra
Yürüyüş: Şehir turu
VELİPOJE -KOMANİ – VALBONE
Arnavutluk topraklarının en keyifli maceralarından biri bugün bizi bekliyor. 2 saatlik araç yolculuğu ile Komani Gölü kıyısına geliyoruz. Yol biraz bozuk ama feribot sefasına kesinlikle değer. Gölü feribotla geçerken dört tarafımızda dağ manzarası bize eşlik ediyor. 2 saatlik feribot turu sonrası yarım saatlik araç yolculuğu bizi bekliyor. Başta İtalyan’lar olmak üzere tüm Avrupa’nın yeni gözdesi Arnavutluk Alpleri Valbone’ye yaklaştığımızda araçtan inerek vadi tabanından akan serin sular eşliğinde orman içi patikadan yaklaşık 2 saatlik yürüyüş yapıyoruz. Asfalta çıktığımızda tekrar araca binerek 15 dakika sonra 2 gece konaklayacağımız misafir hanemize gelmiş oluyoruz.
Konaklama: Valbone
Yürüyüş: 2 saat
Zorluk Derecesi: Kolay
VALBONE – WATERFALL – SPRİNG
Bugün yine geç kahvaltı ile güne başlıyoruz. Yaklaşık 2 saatlik yürüyüş ile varılan şelale gezimiz bizi bekliyor. Yürüyüşün ilk 1 km’si asfalt. 45 metre yüksekten dökülen şelalenin altında küçük bir kazan var ama granit kaya yapısından dolayı derin değil. Ama duş etkisi için hava güneşli ise kesinlikle altına giriyoruz 🙂 Burada kumanyalarımızı yedikten sonra aynı yoldan kısa bir geri dönüş ile bu sefer vadinin soluna doğru tırmanışa geçiyoruz. Yürümek istemeyen misafirlerimiz patika ayrımındaki cafede vakit geçirebiliyorlar. Yaklaşık 1 saatlik tırmanış sonunda şelalenin kaynağına varmış oluyoruz. Gerçek anlamda kaynağına 🙂 Buradaki küçük havuzcuklarda da oynadıktan sonra aynı patikadan geri inişe geçiyoruz. Tesise kadar geri yürümek istemeyen misafirlerimiz ücretini ödeyerek servis hizmetinden yararlanabiliyorlar.
Konaklama: Valbone
Yürüyüş: 5 saat
Zorluk Derecesi: Kolay/Orta
VALBONE – PRİZREN – İSTANBUL
Sabah Valbone vadisinden ayrılarak Prizren’e 3 saatlik araç yolculuğu ile varıyoruz. Öğle yemeği molası ve şehir turu sonrası serbest zaman veriyoruz. Belirlenen saatte araç ile buluşarak Priştine Havaalanı’na transfer oluyoruz.
Yürüyüş: Şehir turu
Konaklamalar Guest House olarak bilinen yerel halkın evlerinde ya da küçük işletmelerinde olacağından odalar paylaşımlı olarak kullanılacaktır. Genellikle ranza tipli odalarda 4-5 kişi bir arada (istenirse kadın erkek ayrı bir şekilde) konaklamaktadır.
İlk gün ve 6. gün otel konaklaması hariç Single oda imkanı bulunmamaktadır.
- Profesyonel İngilizce/Türkçe rehberlik
- Tüm ara ulaşımlar (Bagaj transferleri dahil)
- Tam pansiyon 8 gece konaklama ( 8 kahvaltı – 7 öğle( KUMANYA) – 5 akşam yemeği)
- Komani Gölü Feribot masrafları
- Sınır geçiş izinleri
- Zorunlu TURSAB seyahat sigortası****
- Başka Rota farkı ile Ekoturizm deneyimi
- Profesyonel ve kaliteli hizmet
- KDV
- İstanbul – Priştine – İstanbul uçak biletleri
- Yurtdışı çıkış harcı
- Kişisel harcamalar
- Via Ferrata deneyimi (kişibaşı 20 Avro)
- Son gün öğle ve 3 akşam yemeği
- Konaklama yerlerinde alınan extralar
- Müze ve Milli park girişleri (yaklaşık 15 avro)
- Dahillerde belirtilmemiş harcamalar
- Kişisel memnuniyetinizi ifade eden bahşişler
Program aşağıdaki uçuşlara göre ayarlanmıştır.
Gidiş:
THY IST – PRİŞTİNE 07.50
PEGASUS Istanbul-S.Gökçen (SAW)-> Priştine (PRN) 08.00
Dönüş:
THY 20.25 PRİŞTİNE – İST
PEGASUS 17.20 PRİŞTİNE – SAW ( bu uçuşu seçen misafirlerimizi 15.00 de havaalanına bırakacağız)
Sırt çantası: Ceket, polar, matara veya şişe, güneş kremi, krem, şort gibi temel eşyalar için en az 25 litrelik bir sırt çantasına sahip olmalısınız. Sırt desteği olmayan şehir tipi çantalar sırt ağrıları yaşamanıza neden olabilir.
Baton:Baton kullanmak tecrübe ister. Yürüyüşlerde sırtınızda ağır çanta varsa ve tecrübeli iseniz, sırtınıza binen yükü azaltmak, kollardan aşağıya vermek için gerekli ve yararlıdır. Ama tecrübeniz yoksa size yarardan çok zararı dokunur. Bozuk zemin üstünde yürürken ucunu nereye koyacağınızı düşünerek yürümeniz biraz zor. En iyisi bir elinize ağaç dalı alın ya da batonun tekini kullanın.
Trekking botları: Parkurumuz genellikle patikalarda ve engebeli yüzeylerde olacağından, yürüyüşçüler ayak bileklerini burkulmalara karşı koruyacak kadar yüksek boyunlu sert tabanlı trekking botları giymelidir. Aslında bunlar temel öğelerdir, bu nedenle “olmalı “dan ziyade “şart “tır. Ayaklarınız vücudunuzun tüm ağırlığını taşır ve engebeli patikalarda uygun ayakkabılar olmadan yürümek, tüpsüz dalmaya benzer.
Tozluk: Kar, çamur, kum ve tozu botlarınızdan uzak tutacaktır. Başlangıçta pahalı olanları almanıza gerek yok.
Yağmurluk (panço): Yapılacak en iyi şey yağmur geçirmez ve nefes alabilen bir ceket (Gore-Tex veya benzeri bir marka) edinmektir. Pahalı bir üründür ancak uzun yıllar kullanacaksınız. Panço tarzı yağmurluklar geçirimsizdir ancak uzun yürüyüşlerde sizi terletecek ve dolayısıyla içten ıslanmanıza neden olacaktır. Yüzde 100 ıslanmak yerine yüzde 50 ıslanmayı tercih etmelisiniz.
Şapkalar: Güneşli günler için güneş gözlüğü ve güneş şapkası şarttır.
Pantolonlar: Özellikle trekking için üretilmiş, çabuk kuruyan pantolonları tercih etmelisiniz. Şorta dönüşen fermuarlı paçaları varsa daha da iyi. Kot pantolonu kesinlikle önermiyoruz.
Şişe veya Matara: Sağlık nedenleriyle plastik şişeleri önermiyoruz ancak yeni başlayan trekkingciler için muhtemelen en iyisi bunlar. Ayrıca 50 cc’lik metal bir şişe veya termos matara da edinebilirsiniz.
İlk yardım çantası: Rehberiniz genel bir ilk yardım çantasına sahip olacaktır, ancak özel ilaçlara veya alerjik reaksiyonlar gibi belirli durumlar için ihtiyaç duyabileceğiniz herhangi bir özel ilk yardıma ihtiyacınız varsa, bunları yanınızda bulundurmayı unutmayın.
Mayo: Hava izin verirse denizde yüzmek için birçok şansınız olacak. Bu yüzden mayo ve havlu getirmeyi unutmayın.