Maçahel Turu 3 gece 4 gün
4 Gün
Yağmur Ormanlarında 4 Gün 4 Mevsim
mın 8-max 14
Çift Kişilik Odada Kişibaşı 22.250TL (Tek kİŞİ Konaklama FARKI 5.750TL
KK TEK ÇEKİM vade farksızdır! KK ile 12 taksite kadar ödeme imkanı (Bankaların komisyon oranı değişiklik göstermektedir)
- Her Mevsim Maçahel’i görme fırsatı
- Maral şelalesi
- Türkiye’nin en büyük ılıman yağmur ormanı parçası
- %100 Gürcü kültürü
- Bungalow ya da ev pansiyon konaklama
- Mevsime göre geziler
10 – 13 Temmuz 2025
24 – 27 Temmuz 2025
07 – 10 Ağustos 2025
21 – 24 Ağustos 2025
Rize – Mençuna – Maçahel
Rize havalanında aracımız ile buluşup Artvin’e doğru yol alıyoruz. Arhavi içinden geçerek Kamilet vadisindeki Mençuna şelalesine uğruyoruz. Şelale için yaklaşık 30 dakikalık çıkışı göze almalısınız. Göreceğiniz manzaranın yorgunluğunuzu alacağına eminiz. Hava güzel ise şelalenin havuzuna girme şansımız oluyor. Yine aynı patikadan dönüşe geçiyoruz. Aracımızla buluştuktan sonra 1830 metrelik Maçahel geçidine çıkıyoruz. Eğer hava açık ise neden ‘çukur bölge’ dendiğini kendi gözlerimizle görüyoruz. Fotoğraf molasından sonra pansiyonumuza doğru harekete geçiyoruz. Bugün birçok noktayı görmüş olarak Rize’den Maçahel’e geçmiş oluyoruz.
Kayalar Köyü – Camili Köyü – Maral Şelalesi
Kahvaltı sonrası 45 dakikalık bir araç yolculuğunun ardından Kayalar köyüne varıyoruz. Orman içi stabilize yoldan 12 km (4 saat) kadar yürüyerek Camili köyüne gidiyoruz. Yürüyüş sırasında tarihi su değirmeni görüyoruz. Bol ağaç ve orman manzarası dışında vadiye farklı bir açıdan bakma fırsatımız da oluyor. Öğle yemeğinin ardından pansiyonumuza geri dönüyoruz.
Fındık Yaylası – Naçadirev Gölü
Kahvaltı sonrası araç ile stabilize orman yolunda yol alarak Fındık Yaylası‘na varıyoruz. Hava açık ise Batum şehri ve Karadeniz’i görebildiğimiz bu yayla manzarasında doğanın ve dağların güzelliğine hayran kalıyoruz. Gerçek yaylacılığın devam ettiği bu bölgede kırmızı yanaklı Maçahel çocuklarını, yeni doğmuş buzağıları ve bölgenin güçlü kadınlarını tanıma fırsatımız oluyor. Yaylada vakit geçirdikten sonra daha da yukarı çıkarak İndastvinda Geçidi’nde araçtan inerek yaylanın manzarasını yaklaşık 500 metre daha yukarıdan görüyoruz Buradaki molamızdan sonra Naçadirev Gölü’ne çıkıyoruz. 2750 metredeki buzul gölü tüm dinginliğiyle bizi bekliyor. (Mayonuzu almayı unutmayın, hatta kesin alın) Göle girdikten sonra aynı yoldan geri dönüyoruz. Fındık yaylasında öğle yemeğimizi alıyoruz ve yemek sonrası yürüyüş başlıyor. Bugün araç yolculuğu fazla. Dönüşte araç bizi arkamızdan takip edecek ve yorulanları toplaya toplaya inecek. Gün saati ve biizm durumumuza göre araçta toplanarak pansiyonumuza geri dönüyoruz.
Borçka Karagöl – Dönüş
Eşyalarımızı araca yükledikten sonra Maçahel’e veda ederek dönüş yolu üzerindeki başka güzelliğe Borçka Karagöl’e doğru harekete geçiyoruz. Heyelan gölü olan Karagöl’ün etrafını yaklaşık 40 dakikalık bir yürüyüş ile dönüyoruz. Gölü her açıdan görme fırsatını bulacağımız bu yürüyüş sonrası aracımızla buluşarak Hopa’ya doğru yol alıyoruz. Süper geçen 4 günlük gezi sonrası artık şehre nasıl döneceksek dönüyoruz.
Kış ayları programı:
ÖNEMLİ NOT: Yukarıdaki program klasik 3 gece 4 günlük programı içeriyor. Üzerinde kış için oynamalar yapıyoruz. Mesela Borçka Karagöl yolu genelde kapalı olduğundan gidemiyoruz. Yayla ya çıkamıyoruz ama başka yerlerde kar yürüyüşleri yapıyoruz. Kar ve hava durumu tüm programı etkileyecek en önemli konu. Maçahel’i Türkiye’ye bağlayan tek bir geçit var. Yoğun kar yağışı olduğunda yol kapanıyor. Hemen açılma çalışmaları başlıyor ama ne kadar süreceğini kestirmek güç. O geçitten gidişte ve dönüşte olmak üzere 2 kere geçeceğiz. Eğer gideceğimiz tarihte olur da girişte ya da çıkışta yol kapalı ise ona göre davranacağız. İlk gün Hopa da bir otelde gecelemek zorunda kalabiliriz. Ya da dönüş günü yol kapanırsa uçaklarımızı ve hayatımızı en az 1 gün ertelemek zorunda kalabiliriz. Bu durumu göze alıp gelmeniz gerekmektedir. Macera ruhu olanlar burada mı?
Ev Pansiyon
Profesyonel Doğa rehberliği
Tüm ara ulaşımlar
Yarım pansiyon 3 gece konaklama ( 3 kahvaltı – 3 akşam yemeği)
- Zorunlu TURSAB seyahat sigortası****
- Başka Rota farkı ile profesyonel ve kaliteli hizmet
- KDV
****Zorunlu TURSAB seyahat sigortası bir sağlık sigortası değildir. Özel sağlık ve tur iptal sigortası için lütfen ofisimiz ile irtibata geçin!
- Türkiye’nin herhangi bir yerinden Rize’ye geliş ve geri ulaşım
- Öğle yemekleri
- Kişisel harcamalar
- Konaklama yerinde alınan extralar
- Dahillerde belirtilmemiş harcamalar
Turumuz Rize Havaalanı’nda başlar ve biter. Türkiye’nin her yerinden katılabilirsiniz.
Gidiş: Rize havaalanında en geç 09.30 da olacak şekilde uçak biletinizi almanız gerekmektedir. Havaalanından hareket saatimiz 10.00 dır. Otobüs ile gelecek misafirlerimizi otogardan alabiliyoruz. Ama erken gelenleri havaalanına bekliyoruz. Çok seçenek olduğu için erken gelen misafirlerimiz beklemeyi göze almalıdırlar.
Dönüş: Rize havaalanından 18.00 ve sonrası biletler uygundur.
Sırt çantası: Ceket, polar, matara veya şişe, güneş kremi, krem, şort gibi temel eşyalar için en az 25 litrelik bir sırt çantasına sahip olmalısınız. Sırt desteği olmayan şehir tipi çantalar sırt ağrıları yaşamanıza neden olabilir.
Baton:Baton kullanmak tecrübe ister. Yürüyüşlerde sırtınızda ağır çanta varsa ve tecrübeli iseniz, sırtınıza binen yükü azaltmak, kollardan aşağıya vermek için gerekli ve yararlıdır. Ama tecrübeniz yoksa size yarardan çok zararı dokunur. Bozuk zemin üstünde yürürken ucunu nereye koyacağınızı düşünerek yürümeniz biraz zor. En iyisi bir elinize ağaç dalı alın ya da batonun tekini kullanın.
Trekking botları: Parkurumuz genellikle patikalarda ve engebeli yüzeylerde olacağından, yürüyüşçüler ayak bileklerini burkulmalara karşı koruyacak kadar yüksek boyunlu sert tabanlı trekking botları giymelidir. Aslında bunlar temel öğelerdir, bu nedenle “olmalı “dan ziyade “şart “tır. Ayaklarınız vücudunuzun tüm ağırlığını taşır ve engebeli patikalarda uygun ayakkabılar olmadan yürümek, tüpsüz dalmaya benzer.
Tozluk: Kar, çamur, kum ve tozu botlarınızdan uzak tutacaktır. Başlangıçta pahalı olanları almanıza gerek yok.
Yağmurluk (panço): Yapılacak en iyi şey yağmur geçirmez ve nefes alabilen bir ceket (Gore-Tex veya benzeri bir marka) edinmektir. Pahalı bir üründür ancak uzun yıllar kullanacaksınız. Panço tarzı yağmurluklar geçirimsizdir ancak uzun yürüyüşlerde sizi terletecek ve dolayısıyla içten ıslanmanıza neden olacaktır. Yüzde 100 ıslanmak yerine yüzde 50 ıslanmayı tercih etmelisiniz.
Şapkalar: Güneşli günler için güneş gözlüğü ve güneş şapkası şarttır.
Pantolonlar: Özellikle trekking için üretilmiş, çabuk kuruyan pantolonları tercih etmelisiniz. Şorta dönüşen fermuarlı paçaları varsa daha da iyi. Kot pantolonu kesinlikle önermiyoruz.
Şişe veya Matara: Sağlık nedenleriyle plastik şişeleri önermiyoruz ancak yeni başlayan trekkingciler için muhtemelen en iyisi bunlar. Ayrıca 50 cc’lik metal bir şişe veya termos matara da edinebilirsiniz.
İlk yardım çantası: Rehberiniz genel bir ilk yardım çantasına sahip olacaktır, ancak özel ilaçlara veya alerjik reaksiyonlar gibi belirli durumlar için ihtiyaç duyabileceğiniz herhangi bir özel ilk yardıma ihtiyacınız varsa, bunları yanınızda bulundurmayı unutmayın.
Mayo: Hava izin verirse göl ve şelalelerde yüzmek için şansınız olacak. Bu yüzden mayo ve havlu getirmeyi unutmayın.