En Doğu Karadeniz
7 Gün
Kars'tan Başlayıp Şavşat ve Maçahel'e Uzanan Eşsiz Bir Deneyim!
mın 8-max 14
Çift Kişilik Odada Kişibaşı 33.500TL (Tek kİŞİ Konaklama FARKI 7.750TL dir.)
KK TEK ÇEKİM vade farksızdır! KK ile 12 taksite kadar ödeme imkanı (Bankaların komisyon oranı değişiklik göstermektedir) Tüm fiyatlara eklenecektir
Doğunun Efes’i: Ani Harabeleri
En büyük tatlı su göllerinden biri: Çıldır
Yaban hayatı cenneti: Sarıkamış
Çukur bölge Maçahel
Türkiye’nin en yüksek şelalesi Maral
Ilıman Yağmur Ormanları’nda hiking
En Doğu Karadeniz Şavşat
Kara ormanlar
2025 tarihleri hazırlanıyor
ANİ HARABELERİ – KARS ŞEHİR TURU
Kars Havaalanı’nda belirlenen saatte buluştuktan sonra doğunun Efes‘i denen Ani Harabeleri‘ne doğru yola çıkıyoruz. Bu muhteşem şehrin onca yıkıma savaşa ve doğal afetlere dayanan kalıntılarını bol bol fotoğraflayarak geziyoruz. Yapılan restorasyon çalışmaları kimi yapıları ayağa dikmiş ama kesinlikle yeterli değil. Daha yapılacak çok ama çok işin olduğunu kendi gözleriniz ile görüyorsunuz. Ani’deki gezimizin ardından Kars merkezdeki otelimize yerleşiyoruz. Kısa bir dinlenmenin ardından Kars sokaklarını keşfe çıkıyoruz. Akşam yemeği yöresel bir mutfakta.
Yürüyüş: 2 saat
Araç: 2 saat
Konaklama: Kars
SARIKAMIŞ ORMAN YÜRÜYÜŞÜ – KARS ŞEHİR TURU
Kahvaltı sonrası Sarıkamış’a doğru yola çıkıyoruz. 1 saat sonra ilk durağımız Katherina köşkü diye bilinen Aleksi köşkü. 1896 yılında Çar 2. Nikola tarafından yaptırılmış bu av ve rehabilitasyon köşkünün hali içler acısı olsa da kesinlikle görülmeye değer. Buradan yürüyüş ile Sarıkamış kayak merkezine gidiyoruz. Yaklaşık 8 km lik bu yürüyüşümüz 3 saat kadar sürüyor. İki küçük tepeyi aşacağımız bu yürüyüşümüzün her metresi Sarıçam ormanlarında geçiyor. Yaklaşık 14.00 gibi öğle yemeği için bir köy evine geçiyoruz. Yemek sonrası Kars merkeze dönerek ilk günkü şehir turuna devam ediyoruz. Kars kalesine çıkıyoruz. Kümbet cami ve eski şehir sokaklarını gördükten sonra otelimizde dinlenmeye geçiyoruz. Akşam yemeği bir yöresel mutfakta. Kim bilir belki bir aşık atışması gösterisine denk geliriz
Yürüyüş: 3 saat
Araç: Yok
Konaklama: Kars
ÇILDIR GÖLÜ – ARDAHAN VE POSOF YOLU – KALEÖNÜ YAYLASI – ARSİYAN YAYLASI – ŞAVŞAT
Sabah alacağımız erken kahvaltıdan sonra Çıldır Gölü‘ne doğru yola çıkıyoruz. Deniz seviyesinden 1960 metre yukarıda bulunan bu göl ve çevresini görmeden bu tur eksik olurdu. Kışın göl tamamen donduğu için yerel halk geçimini çok özel bir yöntem ile balık tutarak karşılıyor. Bir sonraki durağımız: Şeytan Kalesi! Yıldırımtepe köy sınırları içinde yer alan kale, Kura Nehri üstünde konuşlanmış önemli İpek Yolu kollarından birini koruyucu özelliği ile heybetle dikiliyor. Kaleyi gördükten sonra aracımızla Kaleönü yaylasına yolculuğuna devam ediyoruz. Posof yolundan yönümüzü ormanlık araziye çeviriyoruz. Kaleönü yaylasına vardığımızda hazırlıkları yaparak yürüyüşe başlıyoruz. Araç bizi Arsiyan yaylasından alıyor. Neredeyse yürüyüş süresi ile aynı sürede araç bizi alacağı yere gidiyor. Yani yürüyüş yapmayıp araç ile gitmek isteyenler bir kere daha düşünsün Yürüyüşümüz stabilize yayla yolundan yavaş yavaş yükselerek başlıyor. Hava açık ise geçeceğimiz aşıt ilerde gözüküyor. Arsiyan yayla geçidine kadar yükselmeye devam ediyoruz. Yaklaşık 2600 metrede öğle kumanyalarımızı yiyoruz. Bulunduğumuz geçitten uçsuz bucaksız Doğu Anadolu steplerini, Şavşat’ın engin orman denizini ve yüksek dağ manzaralarını görüyoruz. Tarif edebildik mi? Kendiniz görmeden bilemeyeceğiniz nadir manzaralı geçitlerden biri. Yemek ve dinlenme sonrası Arsiyan yaylasına doğru inişe geçiyoruz. Bu bölgede irili ufaklı 11 tane göl bulunuyor. Bir çoğunu yanından geçerek ve uzakta olsa görerek, zaman zaman kaybolan patika ile inişimizi sürdürüyoruz. Belirgin bir 4×4 yoluna çıktığımızda dik yokuşların bittiğini anlıyoruz. Yaklaşık 1 saat daha yoldan giderek aracımız ile buluşuyoruz. Yürüyüşümü Gürcistan sınırına çok yakın olduğu için Arsiyan yaylasında bir sınır karakolu bulunuyor. Karakol yanından geçerek Şavşat merkeze doğru araç ile yaklaşık 1.5 saat yol gidiyoruz. Uzun ama nefis bir günün ardından otelimize yerleşerek dinlenmeye geçiyoruz.
Yürüyüş: 5 saat
Araç: 3,5 saat
Konaklama: Şavşat
ŞİRATA GÖLLERİ – ŞAVŞAT KARAGÖL – ŞAVŞAT
Sabah alacağımız kahvaltının ardından 45 dakikalık araç yolculuğu ile Şavşat’ın en büyük köyü olan Pınarlı Köyü’nden geçerek muhteşem köfte ve garnitürlerini yiyeceğimiz Balıklıgöl’e varıyoruz. Küçük bir çay molasından sonra yürüyüşe geçiyoruz. Arsiyan Dağı’nın eteklerinde yükselerek göreceğimiz iki yanlı manzara muhteşem. Zaman zaman yok olmaya yüz tutmuş kağnı arabası izlerini takip ederek ilerleyeceğimiz patika bizi Şirata Gölleri’nin ilki ve küçüğü olan göle çıkarıyor. Gittiğimiz mevsime göre su seviyesi değişen gölün rengi beklemiş yoğurt suyuna benzediği için bu ismi almış. Hemen yukarısındaki ikinci ve ismi Büyük Şirata olan göle çıkıyoruz ve uzun bir mola veriyoruz. Eğer şanslı isek ortamın bakirliğinden yararlanan Angut kuşlarını görebiliriz. Yürüyüşümüze çok az daha çıkış ekleyerek orman içine giriyoruz. Bu noktadan hava açık ise Karçal Dağları’nı ve ötesini rahatlıkla görebiliyoruz. Sonra kağnı yoluna bağlanan kadar dik inişler yapıyoruz. Buradan yaklaşık yarım saat daha yürüyerek dairemizi tamamlıyoruz ve artık yemek zamanı. Yemek sonrası Balıklıgöl’de dinlenerek Şavşat Karagöl’e doğru harekete geçiyoruz. Biraz araç biraz yürüyüş ile Karagöl’e varıyoruz. Karagöl’de varış saatimize göre mola veriyoruz. Artık dönüş vakti. Aracımız ile yol üstündeki Cevizli Kilisesi’ne uğrayarak otelimize geri dönüyoruz.
Yürüyüş: 3 saat
Araç: 3 saat
Konaklama: Şavşat
Araç: Yok
ALABALIK VADİSİ – LEKOBAN YAYLASI – FINDIK YAYLASI – MAÇAHEL
Sabah kahvaltımızın ardından artık Şavşat’a veda ediyoruz. Aracımız ile yaklaşık 2 saat sürecek yolculuk ile Alabalık vadisinden geçerek zaman zaman durup serin suyun serinliğini yaşayarak Lekoban yaylasına varıyoruz. Yaylada bir ev/pansiyonculuk yapan ailenin yanında öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemek sonrası Maçahel geçidine çıkarak fotoğraf molası veriyoruz. Fındık yaylasına kadar araç ile devam edip orman dokusunun başladığı yerde araçtan inerek yürüyüşe başlıyoruz. Hava ve yol durumuna göre bugünkü yürüyüşümüzün süresi belirleniyor. Hep yokuş aşağı olacak yürüyüşümüzde araç bizi arkamızdan takip ediyor olacak. Yorulan araca binebiliyor yani Belirli bir yerde artık tüm grubu araca alarak Maçahel’deki pansiyonumuza yerleşiyoruz. Maçahel hakkında uzun sohbetler ve oyunlar sonrası dinlenmeye geçiyoruz.
Yürüyüş: 3-6 saat
Araç: 3-4 saat
Konaklama: Maçahel
MARAL ŞELALESİ – CAMİLİ KÖYÜ
Güzel bir kahvaltının ardından Türkiye’nin tek kırımdan dökülen en yüksek şelalesi olan 63 metrelik Maral Şelalesi’ne doğru hareket ediyoruz. Hava ve grup şartlarına göre rehberiniz bu günün yürüyüş süresini uzatıp kısaltabiliyor. Yarım saat yürüyüş mesafesi kalana kadar şelaleye araçla gidilebiliyor. Uzun yürüyüş isteyenleri çıkarken değil de geri dönüşte yürütüyoruz. Şelaleyi gördüğümüz ilk yerde bir seyir terası var ve burada daha aşağı inmek istemeyen misafirlerimiz oturabiliyorlar. Aşağı iniş oldukça dik ve dikkatli bir şekilde inmek gerekiyor. Çoğunlukla korkuluklu merdivenler olan inişte grup olmanın verdiği faydalardan yararlanıyoruz. Herkes birbirine yardım ediyor. Şelalenin altında soyunma kabinleri mevcut. Cesaretli olanları, aslında soğuk olmayan ama çok yukarıdan döküldüğü için rüzgarın etkisiyle soğuyan suya davet ediyoruz. Başka bir yerde deneyimleyemeyeceğiniz bu güzelliği kaçırmamanızı öneriyoruz. Yaşadığımız bu deneyim ile soğuyan bedenlerimiz, indiğimiz o dik patikayı çıkarken ısınıyor. O yürüdüğümüz patika ve merdivenleri yapan amcanın akrabalarının işlettiği seyir terasında dinlenme ve çay molasından sonra araca doğru geri yürüyoruz. Dönüşte öğle yemeğimizi başka bir güzel mekanda İremit pansiyon’da alıyoruz. Yemek sonrası araçla devam ederek Camili Köyü‘nü, sınır kapısını ve tarihi ahşap camisini görme fırsatı buluyoruz. Yine yorucu ama bir o kadar da zevkli ve çeşitli deneyimlerle dolu bir günün ardından pansiyonumuza geri dönüyoruz.
Yürüyüş: 2 saat
Araç: 3 saat
Konaklama: Maçahel
BORÇKA KARAGÖL – MENÇUNA ŞELALESİ – TRABZON
Bugün sabah alacağımız kahvaltı sonrası Borçka Karagöl’e doğru harekete geçiyoruz. Heyelan gölü olan Karagöl’ün etrafını yaklaşık 40 dakikalık bir yürüyüş ile dönüyoruz. Her açıdan görme fırsatını bulacağımız bu yürüyüş sonrası araca binerek önce Borçka’ya oradan da Hopa’ya gidiyoruz. Öğle yemeğimiz hopa’da meşhur bir pidecide alıyoruz. Yemek sonrası Arhavi içinden geçerek Kamilet vadisindeki Mençuna şelalesine uğruyoruz. Şelale için yaklaşık 30 dakikalık çıkışı göze almalısınız. Göreceğiniz manzaranın yorgunluğunuzu alacağına eminiz. Hava güzel ise şelalenin havuzuna girme şansımız oluyor. Yine aynı patikadan dönüşe geçiyoruz. Aracımızla buluştuktan sonra Trabzon’a doğru yolumuza devam ediyoruz. Uçak saatlerinize göre yaklaşık 18.00 de Havaalanı’nda olmayı hedefliyoruz
Yürüyüş: 1,5 saat
Araç: 5 saat
2 Gece Kars: Otel
2 Gece Şavşat: Bungalovlar/Otel
2 Gece Maçahel Vadisi: Bungalovlar
- Profesyonel rehberlik
- Tüm ara ulaşımlar
- 6 gece konaklama (6 kahvaltı – 1 öğle kumanyası – 4 akşam yemeği)
- Milli Park ve ören yeri girişleri
- Zorunlu TURSAB seyahat sigortası****
- Başka Rota farkı ile profesyonel ve kaliteli hizmet
- KDV
- Türkiye’nin herhangi bir yerinden Kars’a geliş ve Trabzon’dan geri ulaşım
- 6 öğle yemeği (rehberimiz programı aksatmayacak ve uygun olan yerlerde organizasyon yapacaktır)
- Kars konaklaması akşam yemekleri
- Kişisel harcamalar
- Konaklama yerlerinde alınan extralar
- Dahillerde belirtilmemiş harcamalar
- Kişisel memnuniyetinizi ifade eden bahşişler
Turumuz Kars havaalanında başlar ve Trabzon havaalanında biter.
Tüm Türkiye’den katılım sağlayabilirsiniz.
Kars havalimanı için uçak şirketleri sürekli güncelleme yapmaktadırlar. 2021 Ocak ayı itibari ile turumuz için uygun uçuş aşağıdaki seçeneklerdir.
Gidiş:
Uygun uçuş:
PC2590 Pegasus 08.45 Saw-Kars uçuşu
İstenir ise bir akşam önceden de gelinebilir. Ofisimiz ile irtibata geçerseniz konaklama yeri için yardım alabilirsiniz.
Dönüş: Trabzon Havaalanı’ndan 19:00 ve sonrası biletler uygundur.
Sırt çantası: Ceket, polar, matara veya şişe, güneş kremi, krem, şort gibi temel eşyalar için en az 25 litrelik bir sırt çantasına sahip olmalısınız. Sırt desteği olmayan şehir tipi çantalar sırt ağrıları yaşamanıza neden olabilir.
Yürüme Direği: Yürüme çubuğu kullanmak biraz deneyim gerektirir. Deneyimli bir kullanıcıysanız, ağır bir sırt çantasının ağırlığını kollara doğru taşımaya yardımcı olacak ve böylece çantayı hafifletecektir. Ancak, fazla deneyiminiz yoksa, özellikle engebeli yüzeylerde ucu yere düzgün bir şekilde yerleştirmeye çalışırken yarardan çok zarara neden olacaktır. En iyisi ya tek bir direk kullanmak ya da doğadan uygun bir ağaç dalı bulmamızı istemektir.
Trekking botları: Parkurumuz genellikle patikalarda ve engebeli yüzeylerde olacağından, yürüyüşçüler ayak bileklerini burkulmalara karşı koruyacak kadar yüksek boyunlu sert tabanlı trekking botları giymelidir. Aslında bunlar temel öğelerdir, bu nedenle “olmalı “dan ziyade “şart “tır. Ayaklarınız vücudunuzun tüm ağırlığını taşır ve engebeli patikalarda uygun ayakkabılar olmadan yürümek, tüpsüz dalmaya benzer.
Tozluk: Kar, çamur, kum ve tozu botlarınızdan uzak tutacaktır. Başlangıçta pahalı olanları almanıza gerek yok.
Yağmurluk (panço): Yapılacak en iyi şey yağmur geçirmez ve nefes alabilen bir ceket (Gore-Tex veya benzeri bir marka) edinmektir. Pahalı bir üründür ancak uzun yıllar kullanacaksınız. Panço tarzı yağmurluklar geçirimsizdir ancak uzun yürüyüşlerde sizi terletecek ve dolayısıyla içten ıslanmanıza neden olacaktır. Yüzde 100 ıslanmak yerine yüzde 50 ıslanmayı tercih etmelisiniz.
Şapkalar: Güneşli günler için güneş gözlüğü ve güneş şapkası şarttır.
Pantolonlar: Özellikle trekking için üretilmiş, çabuk kuruyan pantolonları tercih etmelisiniz. Şorta dönüşen fermuarlı paçaları varsa daha da iyi. Kot pantolonu kesinlikle önermiyoruz.
Şişe veya Matara: Sağlık nedenleriyle plastik şişeleri önermiyoruz ancak yeni başlayan trekkingciler için muhtemelen en iyisi bunlar. Ayrıca 50 cc’lik metal bir şişe veya termos matara da edinebilirsiniz.
İlk yardım çantası: Rehberiniz genel bir ilk yardım çantasına sahip olacaktır, ancak özel ilaçlara veya alerjik reaksiyonlar gibi belirli durumlar için ihtiyaç duyabileceğiniz herhangi bir özel ilk yardıma ihtiyacınız varsa, bunları yanınızda bulundurmayı unutmayın.
Mayo: Hava izin verirse denizde yüzmek için birçok şansınız olacak. Bu yüzden mayo ve havlu getirmeyi unutmayın.